Elazığ Kültürünü Koruma ve Yaşatma Platformu Kuruldu

Gündem 10.11.2024 - 13:08, Güncelleme: 10.11.2024 - 13:46 633 kez okundu.
 

Elazığ Kültürünü Koruma ve Yaşatma Platformu Kuruldu

Elazığ'ın kültürünü korumak ve yaygınlaştırmak için kurulan Elazığ Kültürünü Koruma ve Yaşatma Platformunun Dönem Sözcülüğüne seçilen Aygün Çam gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
Elazığ Kültürünü Koruma ve Yaşatma Platformu Dönem Sözcüsü Aygün Çam yaptığı açıklamada; “Köklerini Orta Asya bozkırlarının uçsuz bucaksız kültür kodlarından beslenen kadim şehir Elazığ’ın Türk kimliğinin ve kültürünün kronolojik ve coğrafi olarak ne derece maziye dayandığı aşikar ve herkesçe malumdur. Eşine az rastlanır musiki yapısından, gelenek ve göreneklerine, sosyal yaşamından, halk oyunlarına, milli bilinç ve özbenliğinden, tarifsiz vatan sevgisiyle Elazığ şehri her yönüyle güzide Anadolu’muzun göz bebeği konumundadır. Aziz şehir Elazığ, tarihî derinliği ve zengin kültürel mirasıyla Türkiye’nin önemli kültür mozaiklerinden biri haline gelmiştir. Bu zenginlik, geçmişin değerlerine sahip çıkarken, geleceğin modern dünyasıyla da uyumlu bir şekilde harmanlanmaya devam etmektedir. Böylesine kadim bir şehrin kültürünün son zamanlarda adeta erimesi ve günden güne kan kaybetmesi bizleri ziyadesiyle üzdüğünü belirtmek isterim. Özellikle yaz aylarında şehirde gerçekleştirilen yüzlerce düğün merasiminde ne yazık ki farklı şehirlerden ilimize empoze ettirilen ‘’Gırani’’ veya adını bile koyamadığımız sanattan uzak müzik türlerinin icrası kültürel bir yozlaşmayı beraberinde getirmiştir. Özellikle son 10 yılda şehrimize ait yöresel oyunlarımız neredeyse, icra edilmeme aşamasına bile gelmiştir. Halk oyunlarında, kültürümüzde ve musikimizde başlayan bu kültürel yozlaşma şehrin sosyolojik yaşamına da etki etmeye başlamıştır. Özellikle son dönemde şehrimizin çok hızlı bir şekilde Doğululaşması veya dışardan göç ile gelen başka kültürlerin etkisine girmesi gözle görünür bir hale gelmiştir. Göç ile gelen baskın kültür hızla yayılmaktadır. Kültürel yozlaşma ile birlikte şehrin günlük yaşamına da etki ederek Harput Beyefendisi dediğiniz simalara hasret kalır olduk. Kültürel yıkım ve değişim bir domino etkisi göstererek bazı terör sevici siyasi oluşumlarında Elâzığ’da boy göstermesine sebebiyet vermiş olup,  böyle devam ettiği sürece ise ilerleyen yıllarda bu siyasi oluşumların şehrimizde daha da güçleneceği de aşikârdır. Daha 100-150 yıl öncesinde bile birçok kolejin bulunduğu, gazetelerin ve basın yayın organlarının yer aldığı, Pedagoji okullarının eğitim faaliyetleriicra ettiği, bando ve orkestraların yer aldığı, musikimeşklerinin yoğun olduğu bir kentten Gırani ile eğlenen bir topluma doğru hızla ilerlemekteyiz. Görünen köy kılavuz istemez misali öyle gösteriyor ki ilerleyen yıllarda önünü alamayacağımız bir kültürel değişimin ve dezenformasyon içerisine kendimizi bulacağız. Sanata, yazına, halk danslarına, güzel sanatlara, öz ve Türk kültürümüzün her çeşidine büyük önem veren Ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün1937 yılında ki Elâzığ ziyareti sıranda halkevinde, yani bugün ki öğretmen evinde düzenlenen gecede Hafız Osman Öge, Kore’nin oğlu Mehmet Akar gibi en eski mahalli sanatçılar, Gırnatacı (Klarnetçi) Şükrü Canaydın’ın da katılımıyla Harput türküleri icra edilmiş. Yine Atürkün'ün bu eserlerin kaynaklarının detaylı bir şekilde araştırılması ve korunması, notaya alınması için gerekli talimatlarını vermiştir. Aynı duyarlılığı günümüz bürokrat ve siyasilerimizden de beklemekte olduğumuzu belirtmek isterim. Elâzığ kültürünü koruma yaşatma platformu olarak ifade etmek isteriz ki, böyle devam ederse has ve öz yerli Elazığlıların bu kenti terk ederek göç edeceklerini, Harput ve kadim Elâzığ kültürünün ne yazık ki tükenme noktasına geleceğini söylemekteyiz. Platform olarak ilk vizyon ve misyonumuzu, şehrimizin kültürünün korunması adına yapılması gereken her türlü girişim ve projeyi bir rapor haline getirerek gerekli mercilere iletmek olacağını belirtmek isteriz. Son olarak bu kapsamda Elazığ halkına çağrımızdır ki sahip olduğumuz gerek örfi gereksede ahlaki kıymetlerimiz bugün tüm ülkede parmakla gösterimektedir. Bu değerler bize ceddimizin mirasıdır. Bunu unutmadan yaşamak ve gelecek neslimizide sahip olduğumuz bu birikimle büyütmek atalarımızın bize vasiyetidir. Aramızda bulunan katılımcılara, derdimizle dertlenen tüm hemşehrilerimize ve değerli basın mensuplarına basın açıklamamıza teşrif ettikleri için teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Elazığ'ın kültürünü korumak ve yaygınlaştırmak için kurulan Elazığ Kültürünü Koruma ve Yaşatma Platformunun Dönem Sözcülüğüne seçilen Aygün Çam gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.

Elazığ Kültürünü Koruma ve Yaşatma Platformu Dönem Sözcüsü Aygün Çam yaptığı açıklamada; “Köklerini Orta Asya bozkırlarının uçsuz bucaksız kültür kodlarından beslenen kadim şehir Elazığ’ın Türk kimliğinin ve kültürünün kronolojik ve coğrafi olarak ne derece maziye dayandığı aşikar ve herkesçe malumdur.

Eşine az rastlanır musiki yapısından, gelenek ve göreneklerine, sosyal yaşamından, halk oyunlarına, milli bilinç ve özbenliğinden, tarifsiz vatan sevgisiyle Elazığ şehri her yönüyle güzide Anadolu’muzun göz bebeği konumundadır.

Aziz şehir Elazığ, tarihî derinliği ve zengin kültürel mirasıyla Türkiye’nin önemli kültür mozaiklerinden biri haline gelmiştir. Bu zenginlik, geçmişin değerlerine sahip çıkarken, geleceğin modern dünyasıyla da uyumlu bir şekilde harmanlanmaya devam etmektedir.

Böylesine kadim bir şehrin kültürünün son zamanlarda adeta erimesi ve günden güne kan kaybetmesi bizleri ziyadesiyle üzdüğünü belirtmek isterim. Özellikle yaz aylarında şehirde gerçekleştirilen yüzlerce düğün merasiminde ne yazık ki farklı şehirlerden ilimize empoze ettirilen ‘’Gırani’’ veya adını bile koyamadığımız sanattan uzak müzik türlerinin icrası kültürel bir yozlaşmayı beraberinde getirmiştir.

Özellikle son 10 yılda şehrimize ait yöresel oyunlarımız neredeyse, icra edilmeme aşamasına bile gelmiştir. Halk oyunlarında, kültürümüzde ve musikimizde başlayan bu kültürel yozlaşma şehrin sosyolojik yaşamına da etki etmeye başlamıştır.

Özellikle son dönemde şehrimizin çok hızlı bir şekilde Doğululaşması veya dışardan göç ile gelen başka kültürlerin etkisine girmesi gözle görünür bir hale gelmiştir.

Göç ile gelen baskın kültür hızla yayılmaktadır. Kültürel yozlaşma ile birlikte şehrin günlük yaşamına da etki ederek Harput Beyefendisi dediğiniz simalara hasret kalır olduk. Kültürel yıkım ve değişim bir domino etkisi göstererek bazı terör sevici siyasi oluşumlarında Elâzığ’da boy göstermesine sebebiyet vermiş olup,  böyle devam ettiği sürece ise ilerleyen yıllarda bu siyasi oluşumların şehrimizde daha da güçleneceği de aşikârdır.

Daha 100-150 yıl öncesinde bile birçok kolejin bulunduğu, gazetelerin ve basın yayın organlarının yer aldığı, Pedagoji okullarının eğitim faaliyetleriicra ettiği, bando ve orkestraların yer aldığı, musikimeşklerinin yoğun olduğu bir kentten Gırani ile eğlenen bir topluma doğru hızla ilerlemekteyiz.

Görünen köy kılavuz istemez misali öyle gösteriyor ki ilerleyen yıllarda önünü alamayacağımız bir kültürel değişimin ve dezenformasyon içerisine kendimizi bulacağız.

Sanata, yazına, halk danslarına, güzel sanatlara, öz ve Türk kültürümüzün her çeşidine büyük önem veren Ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün1937 yılında ki Elâzığ ziyareti sıranda halkevinde, yani bugün ki öğretmen evinde düzenlenen gecede Hafız Osman Öge, Kore’nin oğlu Mehmet Akar gibi en eski mahalli sanatçılar, Gırnatacı (Klarnetçi) Şükrü Canaydın’ın da katılımıyla Harput türküleri icra edilmiş. Yine Atürkün'ün bu eserlerin kaynaklarının detaylı bir şekilde araştırılması ve korunması, notaya alınması için gerekli talimatlarını vermiştir.

Aynı duyarlılığı günümüz bürokrat ve siyasilerimizden de beklemekte olduğumuzu belirtmek isterim.

Elâzığ kültürünü koruma yaşatma platformu olarak ifade etmek isteriz ki, böyle devam ederse has ve öz yerli Elazığlıların bu kenti terk ederek göç edeceklerini, Harput ve kadim Elâzığ kültürünün ne yazık ki tükenme noktasına geleceğini söylemekteyiz.

Platform olarak ilk vizyon ve misyonumuzu, şehrimizin kültürünün korunması adına yapılması gereken her türlü girişim ve projeyi bir rapor haline getirerek gerekli mercilere iletmek olacağını belirtmek isteriz.

Son olarak bu kapsamda Elazığ halkına çağrımızdır ki sahip olduğumuz gerek örfi gereksede ahlaki kıymetlerimiz bugün tüm ülkede parmakla gösterimektedir. Bu değerler bize ceddimizin mirasıdır. Bunu unutmadan yaşamak ve gelecek neslimizide sahip olduğumuz bu birikimle büyütmek atalarımızın bize vasiyetidir.

Aramızda bulunan katılımcılara, derdimizle dertlenen tüm hemşehrilerimize ve değerli basın mensuplarına basın açıklamamıza teşrif ettikleri için teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gztelazig.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.